
Bu topraklarda ilk olarak Tunç Çağından itibaren Akat Beyliği daha sonra da Yamhad Krallığı yaşamıştır. Milattan önce 17. yüzyılın sonlarında Hititler ile başlayan ve daha sonra Mısır, Urartular, Asurlular ve Persler burada hüküm sürmüşlerdir.
Hatay’ın merkez ilçesi Antakya ise milattan önce 300 yılında kurulmuş ve şehir büyük bir hızla gelişmiştir. Antakya milattan önce 64 yılında Roma İmparatorluğu’nun egemenliğine girmiş ve Suriye eyaletinin başkenti olmuştur. Bu dönemde dünyanın en önemli ve nüfus olarak en büyük şehirlerinden biri durumundaydı.
İslam ordularının Hatay’a gelip buraları fethetmesinin ardından Emevilerin ve Abbasilerin egemenliğinde geçmiştir. Daha sonra ise Tolunoğulları ve Ihşitler de burada yaşadılar.
969 yılında Bizans İmparatorluğunun topraklarına katılan Hatay, 11. ve 12. yüzyıllar da yapılan Haçlı Seferlerinin önemli bir noktası olmuştur. Antakya, 1268 yılında ise Memlük Devleti tarafından Haçlılardan alınmıştır.
1516’da Yavuz Sultan Selim Memlük Devleti’nin elinde bulunan bu toprakları fethetmesi ile Osmanlı İmparatorluğu dönemi başlamıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nda önce Halep’e bağlı bir sancak olan Antakya daha sonra kaza olarak yönetilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun Hatay’daki hâkimiyeti 402 yıl sürerek 1918 yılında sona erdi.
Hatay, 30.Ekim.1918’de imzalanan Mondros Mütarekesinden sonra Fransızların işgaline uğramıştır. 20.Ekim.1921’de ise Fransa ile imzalanan Ankara Antlaşması sonucunda Hatay, Türkiye sınırları dışında kaldı.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Misakı Milli sınırları içerisinde kabul ettiği Hatay’da bağımsızlık mücadelesi verilerek direnişe başlanmıştır. İşgale uğrayan Antakya ve İskenderun’u içerisine alan bölgede “İskenderun Sancağı” adında bir yönetim kuruldu.
Büyük çoğunluğu Türk olan Hatay halkının vermiş olduğu bağımsızlık mücadelesi ile Türk Hükümeti’nin desteği sonucunda 14.Aralık.1936’da Milletler Cemiyeti tarafından Hatay sorunu ele alınmıştır. Bu görüşmeler sonucunda özellikle iç işlerinde tam bağımsız ve kendi anayasası ile yönetilmesinin kararı alınmıştır. Bunun üzerine Fransa Hatay’daki valisini geri çekmiş yerine Türk vali atanmıştır. 5.Temmuz.1938 tarihinde ise Türk ordusu Hatay’a girmiştir.
Hatay Meclisi için yapılan seçimin ardından seçilen üyeler ilk toplantısında bağımsız Hatay Devleti’nin kurulduğunu ilan etmişlerdir.
Hatay Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen, başbakanı Abdurrahman Melek, meclis başkanı Abdülgani Türkmen, milli marşı ise İstiklâl Marşı olmuştur. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını ve parasının kullanılması kabul edildi.
23.Haziran.1939 tarihinde Hatay Meclisi, Hatay’ın Türkiye’ye katılma kararını oy birliği ile aldıktan sonra Hatay Devleti sona ermiştir. Bu kararın ardından aynı gün Fransa ile imzalanan Ankara Antlaşmasında Hatay’ın Türkiye’ye katılması kabul edildi.
23.Temmuz.1939 günü ise yapılan törenlerle Hatay, Türkiye’nin bir vilayeti olarak sınırlarına dâhil olmuştur.
Hatay’ın Misakı Milli sınırlarına katılması için epey bir mücadele veren Mustafa Kemal Atatürk, “Hatay meselesi benim şahsi meselemdir.” ve “40 asırlık Türk yurdu düşman elinde esir kalamaz.” sözleri ile de Hatay’a vermiş olduğu önemi ifade etmiştir. Atatürk’ün bu hedefi vefatından kısa bir süre sonra Hatay, Türkiye’nin sınırlarına dâhil olması ile gerçekleşmiş oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder